Ağız kokusu, kötü nefes veya halitozis olarak da adlandırılan ağız boşluğundan yayılan itici bir kokuyu tarif etmek için kullanılan genel bir terimdir. Ağız kokusunun birçok etiyolojisi vardır ve ağız kokusu birçok insan için klinik bir problemdir. Ağız kokusu genel olarak kötü oral hijyen veya oral kavitedeki bir hastalığa bağlı olsa da teşhis ve tedavi gerektiren ciddi bir sistemik hastalığa da bağlı olabilir. Bu sistemik hastalıklar ağız kokuları olarak saptanılabilen metabolik ürünlere sebep olur. Ağız kokusuna sahip kişiler teşhis ve tedavi için uzman doktorları ziyaret etmektedir. Ağız kokusunu tanımak her zaman kolaydır fakat kesin nedenini tanımlamak çok komplekstir. Bu yüzden tedavisi altta yatan nedenlere yönelik olmalıdır. Bu derlemede ağız kokusunun etiyolojisi, teşhis ve tedavi
yöntemleri açıklanmıştır.
Nefes almadan kaynaklanan tatsız veya kötü kokuya ağız kokusu denilmektedir. Ağız kokusu ağız içi ve ağız dışı orijinleri ile kompleks bir etiyolojiye sahip olmasına rağmen %85-90 oranında oral kaviteden kaynaklanmaktadır.1-3 Genel olarak ağız kokusunu tanımlamak gerekirse:
-Ağız kokusu bireyin fiziksel, ruhsal ve mental iyilik halini bozduğu için bir hastalıktır ama bir enfeksiyon değildir. Çünkü hem bulaştırılamaz hem de bulunduğu konakta özgün bir immün cevap gösterilmemiştir.
-Ağız kokusu endojen olup dil sırtındaki bakteri florasının bilinen faaliyetlerinin artmasından veya sindirim ve solunum sisteminden aromatik gazların üretilerek ağızdan salınmasından ibarettir.4 -Ağız kokusu olgusunun patolojik olma sınırı,
insan burnunun koku algılama sınırına indekslidir.Kantitatif karşılığı 100 ppb (milyarda bir) aromatik gaz konsantrasyonudur. Bu konsantrasyon, fizyolojik ve patolojik ağız kokusunun aritmetik sınırıdır. Bu sınırın
altındaki koku, fizyolojiktir, tedavi edilemez.5,6
-Ağız kokusu, oral mikrobiyolojinin konusu olup tedavisinde diş hekimleri de yer alır.